|
MIRNA-M
CANLI KARGO TAŞIYICISI
1993’de Bodrum Yassıada da battı.
Lübnan Şilebi
BAYRAK: CROATIAN
BAĞLI OLDUĞU LİMAN: RIJEKA
UYARI KELİMESİ: 9AFR
IMO No. 7908794
SINIF: Nippon Kaiji Kyokai / Croatian Register
ÜRETİCİ: Kurushima Tersanesi, Japonya
ÖNCEKİ ADI: Washington Wood
ÜRETİM TARİHİ: Aralık 1979
KAYITLI SAHİBİ: Losinjska Plavidba D.D.
Uzunluk 151,35 m
İç Uzunluk 140,00 m
En 26,00 m
Derinlik 13,50 m
Ağırlık 13 544 Ton
Net Ağırlık 7 957 Ton
Max Ağırlık 22 635 Ton
Kapasite 28 226 m3 / 996 802 ft3
Kargo Kapasitesi 27 337 m3 / 965 404 ft3
Ana Motor Akasaka UEC 52 / 125 H
Çıkış Gücü 6 845 kw
Servis Hızı 13 knot
Araştırmacı Kaptan Tufan Turanlı Mirna-M ile karşılaşmasını şöyle anlatıyor:
Mirna-M ile tanışmam hiç beklenmedik bir anda oldu. İzmir yöresindeki uzun bir araştırmadan sonra, yorgun argın geri Bodrum’a dönerken rastladım ona. 1993’ün Eylül ayında, bunaltıcı yaz sıcaklarını geride bıraktığımız, sonbahar serinliğinin hissedilmeye başlandığı bir gündü. Araştırma gemim Virazon’la güneye doğru yol alırken Bodrum yarımadasının kuzeyini geçmiş ve iskele başomuzlukta belli belirsiz Turgutreis görünmüştü. Turgutreis’in batısındaki Çatal Ada da sancak başomuzlukta heybetli bir silüet halinde belirmişti. Gözlerim bir süre bu güzel adayı okşadıktan sonra bakışlarımı daha Batı’ya, Türkiye’de sualtı arkeolojisi tarihinin yazıldığı, defalarca önünde dalış yaptığım Yassıada’ya kaydırdım. Epeyi uzakta olmama rağmen, birdenbire adanın yapısının hiç o alıştığım silüette olmadığını farkettim. Belki yorgunluk algılamama tesir ediyordu. Belki de uzun süre bu açıdan bakmadığım için adanın görünüşünü unutmuştum. Gözlerim büyüdü, dikkatimi topladım, tekrar baktım. Adanın batı tarafında bir gemi vardı ve gemi hiç kıpırdamıyordu. Ve gemi bir uçak gibi burnunu gökyüzüne dikmiş adeta uçmaya hazırlanıyordu. Mirna-M ile böyle tanıştım.
Mirna-M hakkında daha fazla bir şey yazmadan evvel size Yassıada’nın önemli bir özelliğini belirtmem lazım. Yassıada, Bodrum yarımadasının batısında, Çatalada’dan sonra gelen, adı üzerinde, yassıca bir ada. Turgutreis’den üç deniz mili açıkta, takriben beşyüz metre boyunda küçücük bir ada. Yassıada’yı özel yapan adanın kendisi değil, hemen yüzelli metre kadar batısındaki, deniz yüzeyine kadar çıkan bir sığlıktır. Tarih boyunca, Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü olarak tespit ettiğimiz kadarıyla, en azından 26 gemi bu sığlığa çarpıp izlerini bıraktılar. Bu gemilerden bir kısmı parçalanıp dağıldı ve bir kısmıda aldıkları yaralar sonucu su alarak sığlık çevresinde battılar. Mirna-M’de bu talihsiz kadere sahip gemilerden birisi olarak sakin bir Eylül gecesi varanca hızıyla sığlığa çarptı.
Biraz daha yaklaşınca Mirna-M’in akibetini anladım. Araştırma gemimin rotasını sancağa kırarak Yassıada’ya yaklaştım. Koskoca gemi başını sığlığa dayamış duruyordu. Yanına gelip seslendiğimde yanıt veren sadece çevredeki martılar oldu. Mirna-M bir hayalet gemiydi adeta. Daha sonra öğrendiğime göre gemi gece sığlığa oturduktan sonra gemi mürettebatı bilinmeyen sebeplerden dolayı gemiyi terkedip kaçmıştı. Kaderine terk edilen Mirna-M uzun süre bu sığlığın üzerinde bekledi durdu. Hiç kimse onu kurtarmaya gelmedi. Kışın başlamasıyla birlikte Lodos rüzgarları da Mirna-M’I taciz etmeye başladı. Rüzgarların cesaretlendirdiği dalgalar hiç yılmadan koskoca gemiye vurdu da vurdu. Ve kaderine küsen, tüm umudunu yitiren Mirna-M soğuk bir kış günü yavaşça kayarak başını yasladığı sığlığın dibinde, fırtına ve dalgaların rahatsız edemeyeği 26 metre derinlikte ebedi istirahatine çekildi.
MIRNA-M’nin SON DURUMU:
Dalışta sadece Mirna-M değil, ondan tam 18 yüzyıl evvel aynı akibeti paylaşan ve kısmen koca geminin altında kalan MS. II yy. Rodos Batığı da bu bölgededir.
Turgutreis civarında bulunan 14 ada arasında yer alan Yassı Ada mavi derinliklerinde dalıcıları beklemektedir. Ama burası yasak bölge içindedir. Neden? Arkeolojik kazı mı yapılacaktır? Hayır. Burada sualtı kazıları yıllar önce gerçekleştirilmiş ve kazı sonucu çıkarılan eserler müzede sergilenmektedir. Yassı ada derinliklerinde, üç değişik devre ait antik gemi kalıntıları üzerinde kazı yapılmıştır. 1986 yılında, Mirna M isimli hayvan taşıyan bir gemi fırtına nedeniyle, yassı ada kayalıklarına bindirmiş ve 2000 yıl evvel batan antik çağ gemileri gibi adanın maviliklerine gömülmüştür. Buraya dalış yapan dalgıç, koskocaman gizemli bir batık etrafında tarihi binlerce yıl geriye giden yağ ve şarap testileri arasında yuva kurmuş,renkli bir yaşamı görüp fotoğraflama imkanından sebebi neyse uzak tutulmaktadır.
Hemen yanı başında direği suyun üstünde görünen,koyun taşırken Yassı adanın sğlıklarına çarpıp batan Mirna M serbest dalarak rahatlıkla göreceğiniz bir gemidir.Kaç metre dalabilirseniz dalın,gemi hemen altınızda.Bu bölge tüplü dalışlara kapalı.Diğer adaların kıyıları da dalmaya çok uygundur.
GERİ
|
|